imaj ve etiket caginda yasiyoruz. @cemiyetin unlu simasi da guzel ozetlemis.
sekilci bir bakis var. ha neden amerika'da oyle, burda degil; cunku birincisi amerikan insani genel itibari ile cok zevksiz ve gercekten bir sey moda olunca onun pesinden kosma egilimi gosteren bir anlayislari var, cunku ne giyeceklerini bilmiyorlar.
ikincisi de, rusya veya atiyorum ukrayna ya da gurcistan gibi ulkelere bak. giyinme ve zevk anlayisi cok acayip. birbirine uydurma gibi bir sey var ama mesela bizim avam dedigimiz tarzda giyiniyorlar. laleli modasi denen bir sey onun icin var mesela. ve gurcistan'da ise insanlar abiye kiyafetlerle falan gidiyorlarmisti 90larda. yani ulkenin fakirlik duzeyinden ve commercial hale gelmemis olmasindan da kaynaklaniyor olabilir. ama bizde de belli donemlerde ise giderken insanlar abiyeye yakin seyler giydiler. ben progress'e yani ilerlemeye inanan bir insan degilim, ama klasik ilerleme teorilerine bakinca, toplumun modernlesmesi ile 'duzgun' giyinme arasinda dogru oranti kuran evrimciler de mevcut. hem de cok. hatta bu insanlar amerika'daki esnekligi de bunun bir sonraki asamasi olarak alabilirler. cunku olaylara ilerlemeci bakarlar. bir asamadan bir asamaya gecer gibi. ve bireysel hak ve ozgurluklerin korunmasi cercevesinde (bu dediklerim sosyal degisim konusuyla ilgiliydi)
benim kendi gorusum ise turkiye'nin modelleme tabanli bir anlayisa sahip bir ulke olusuyla alakali. cumhuriyet kuruldugunda da "Bati"'daki kiyafet normlari enjekte edilmis. su anda da daha arabik tarzda normlar enjekte ediliyor.
ha mesela dersin ki araplar amerika'da nasil giyiniyor? senim benim avam diyebilecegim tarzda giyiniyor. cogu acik, hatta baya acik giyiniyor. kim kardashian gibi giyiniyor. hatta gozlere renkli lens takip, soguk havada mini etek asiri topuklu falan giyip cikiyorlar. ve bunu haftanin bir degil, her gunu yapiyorlar. cok tuhaf ve abartililar. ama kimse vay ne igrencsin demiyor. onlar da kendi hedef kitleleri ile yasiyor.
simdi neyi nasil modelledigine ve nerde olduguna bagli olarak cok komik durumlar olusuyor. bulgar bir arkadasimin kiyafet 'uyumu' ile cok dalga gecerdi baska bir amerikan arkadasim. cok avam bulurdu. laleli style'in biraz daha mango-zara etrafinda gezeni gibiydi. yani uyumlu olmak, mavi pantolon giyince beyaz kazakla 'navy modu' yapmak degil mesele. cunku o da sakil duruyor. ama avrupa'dan bu tarafa dogru da insanlar bence daha temiz giyiniyor. bunlar icinde ingiltere'yi tenzih edebilirim. ingilizlerin (moda demiyorum bak) giyim anlayisini severim. zaten genel olarak seviyorum da. neyse onlar daha pis giyiniyorlar ama pislik de yakisiyor. simdi amerika'da sorun salas gozukmek degil, amerika'daki insanlar nasil giyineceklerini bilmeyen tipler. ben turkiye'de azcik temizligine falan ozen gosteren, hayati bosvermemis giyinme tarzini daha cok seviyorum. cunku amerika'da insanlarin umutsuz ve sabah 9 aksam 5 yasamlarindaki hapsolmusluklari beni cok geriyor. bizde hayat var. fikirler ve renkler ve kiyafetler surekli tartisma konusu ve hali. bu cok verimli geliyor. tartisma ve aktif sorgulama alanini sevviyorum. su anda senin de yaptigin gibi. yani turkiye amerikalilara, ise giderken abiye giyen gurculer gibi gozukuyor mu? sanmam. cunku turkler gayet casual giyiniyor amerika'da. yani hani neyle karsilastirdini bil istedim. dogu avrupa diyemesem de bulgarlar, ruslar, ukraynalilar, falan filan daha farkli.
amerika'da bir de con manlik diye bisey var. mesela the wolf of wall street'teki gibi adamlar gercek. hayal satan tipler her zaman ulkede belli sektorlerde var. adamlar ondan dolayi boyle bir onyargiya sahip olmus olabilir. bizde de sacini boyatan erkek politikaci ya da dislerini jiletbeyaz yaptiran insanlar var. bu onun gibi bir sey. aslinda kimse kimseyi yargilamamali. takim elbise giyen adami yargilamak falan da bana cok lame geliyor acikcasi. sana ne abi? adam istedigini giysin.
cv'mi bugun hazirladim, bugun islere basvurmaya basliyorum. ve inan ki samimi bakan bir yuz fotografimi koydum. bu benim kendi tercihim. plazada is gorusmesine gitmistim 1 sene oncesinde, beni basvurdugum gecici pozisyondan daha sabit bir pozisyona almak istediler. her ne kadar uluslarasi bir firma olsa da bana cok yapay geldi. sikilirim ben o odalarda yuksek binada gibi geldi, baska nedenlerim de vardi (y.disina gidecektim, kisa sureli bi is istiyordum); sonuc olarak onlar beni sabit ise almak istediyse de ben kabul etmedim, reddettim. ayni sekilde bi reklam ajansinda da "cok rahat giyiniyor bunlar, hep kot-kazak" diye de baska biri o isi begenmeyebilir, buna da saygi duyarim. senelerce patron kizi oldum, hicbir zaman patron kizi muamelesi gormedim. gormeyi de istemezdim. kasinti bir insan degilim. ama bunun nasil bir ailede yetistiginle de alakasi var. mesela bir arkadasim ekonomik olarak dezavantajli, fakir, hatta esra erolla izdivac klasmaninda bi aileden geliyordu fakat bu kiz sosyal zekasi yuksek bir kizdir, senelerdir "kombin" kelimesini kullanan moda anlayisi ile kendini ilerletti. bunu ayri bisey olarak aliyorum, kombinci moda bakisi, moda tarihi bakisindan farkli. ister istemez belli bir kulturden ya da birikimden gelmiyor. aristokrasi ve yeni burjuvazi gibi dusun. beyaz yakalar yeni burjuvaziye yukseldi, kendi is yerleri olmadigi halde. toplumsal katmanlarda ve tabakalasma modellerinde degisimler cok oluyor bizim gibi sosyal gundemi hareketli ve sosyal degisimi bol ulkelerde. simdi ben onun adina cok mutluyum. neden? kiz amacina ulasti. akilli kiz, gozlemledi ortami simdi plazada mutlu. onu ben niye asagilayim basit moda anlayisindan? ki bu bulgar arkadasimla da ayni zevk mekanizmasindan besleniyor aslinda. ama benim umrumda degil. guzel bir sey cesitlilik. beni dusunce yapisindaki kultursuzlukler ve kapaliliklar baglar.
tabi aga aga insaat firmalari, plaza firmalari, 'kurumsalcilik' oyunlari beni de rahatsiz ediyor, ben onlara saygi duyuyorsam, ben de deri ceketim ve skinny 'kotumlan' gidebilmeliyim o isyerine ve onlar da saygi duyabilmeli. ama bunun degismesi ve oturmasi zor gibi tr'de cunku insanlar moda anlayislarini dissal olarak edinmis durumdalar. avrupa'daki gibi tarihsel bir arkaplan yok. apartma var.
dediklerinde su dikkat cekme kismina katilmiyorum: bir adam vaktinde 'kiyafetlerde semboller tasinmasindan ve kiyafetlerle bir ifade verilmesinden hoslanmiyorum demisti' ama bunu olumsuz elestirel anlamda demisti. buna da cok sinir olurum. sana ne lan? sana ne? ya da saklanayim, tarzim belli olmasin diye kendini bastirmayi dogru bulmuyorum. o zaman da 'onlara ne?!' oluyor. sirf milletin tepkisiyle oynasmak icin bu urunu/mali almak falan bana gereksiz, sinsice ve zorlama geliyor. bana gore insanin kendine biraz ozgurlestirici ve kendini kabul edici sekilde bakmasi gerek. bak amerika'da insanlar sana doner "aa pantulun cokzelmis" ya da "vay gozluk cok orjinal" falan der. olumsuz bir sekilde yorum yapilmaz. eger bir fark arayacaksan, oradan bak bence. cunku tr'de insanlar ne giyersen giy elestirmeyi severler.kotu bakislar ve yargilar havada ucusur. guzelsen, yakisikliysan, zekiysen, herhangi bir seysen daha da goze batar. ve bu durum sadece giyim kusam icin de gecerli degildir. dusunceler de ilk olarak anlatmaya calistigin seyi acmaya, buyutmeye ve anlamaya yonelik sorularla zenginlesmez, elestirilerle kisirlastirilir. bence amerika'nin en (belki de tek?) iyi yani bu.
0